Fesleğen kokulu bir havada ipsiz uçurtmalar uçurmak istiyorum bu gece ..
Evet evet,eşlik etsin içimdeki karanlığa diye gece gece ..
Rengarenk olmalı uçurtmam !
Bir tek kanatları olmasın mavi yeter ..
Takılmasın tel örgülere diye,yoksa düşer !
Herşey hazır şimdi ..
Ben,
Burdayım tamam ..
Uçurtmam,
Yanımda o da tamam ..
Ve ipleri bağlı bileğime olduğu gibi her zaman !
Gecenin karasına,daha da kara çalan,
Hani yakışan hüznüne,bir tepedeyim şimdi,
Etraf talan !
-Ruhum gibi- desem .....
Ne yakışan bir benzetme olur bu yapılan ..
Hafiften bir rüzgar fonda saçlarımı okşayan ..
Ve niyetleniyorum bırakmaya uçurtmamı göğün kollarına,hiç hesap yapmadan !
Hani burdan bıraksam,şuraya gider,
Ordan uçursam kaçar ellerimden ellere demeden ...
Artık biliyorum ,
Artık biliyor,
Hem uçurtmam,hem düşlerim,hemde düşüme düşenler çünkü,
Bıraktığım yerde bekleyeceğim ben !
Bıraktıkları yerde değil artık ,
Yüreğim inan ...
Zaman ver bana demiştin,
Zaman sensin demiştim ...
Sonra !
Geldi zaman
Gitti zaman
Geçti zaman ...
Büyüttüğüm umutlar sığmıyor artık ceplerime,
Giyindiğim tövbekar cümleler yakışmıyor artık üzerime..
Beklemekten değil yorgunluğum,
Korkmaktan yorgun ar-tık varlığım ..
Ya hiç gelmezsen geri !
Ya unutursan beni bıraktığın yeri ...
Ya geçerken hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi,
Sende geçersen benden !
Özledim seni işte ..
Sıcaklığını,iyimserliğini ..
Beni ben yapan seni ..
Özledim be yüreğim !
Özledim deliler gibi .....
Gel artık geri !
Ya
Birlikte uçuralım bu uçurtmayı
Umuda doğru,
Mutluluğa doğru ...
O dolaşırken en tepelerde,
Silelim hafızalarımızdan iz bırakan kötü ne varsa işte ..
Ve yazalım yeniden düşlerin maviliğini,
Yarınların beyazlığını,
Bu sefer hiç vazgeçmeden ....
Ya da
Uçurtmam !
Evet evet,eşlik etsin içimdeki karanlığa diye gece gece ..
Rengarenk olmalı uçurtmam !
Bir tek kanatları olmasın mavi yeter ..
Takılmasın tel örgülere diye,yoksa düşer !
Herşey hazır şimdi ..
Ben,
Burdayım tamam ..
Uçurtmam,
Yanımda o da tamam ..
Ve ipleri bağlı bileğime olduğu gibi her zaman !
Gecenin karasına,daha da kara çalan,
Hani yakışan hüznüne,bir tepedeyim şimdi,
Etraf talan !
-Ruhum gibi- desem .....
Ne yakışan bir benzetme olur bu yapılan ..
Hafiften bir rüzgar fonda saçlarımı okşayan ..
Ve niyetleniyorum bırakmaya uçurtmamı göğün kollarına,hiç hesap yapmadan !
Hani burdan bıraksam,şuraya gider,
Ordan uçursam kaçar ellerimden ellere demeden ...
Artık biliyorum ,
Artık biliyor,
Hem uçurtmam,hem düşlerim,hemde düşüme düşenler çünkü,
Bıraktığım yerde bekleyeceğim ben !
Bıraktıkları yerde değil artık ,
Yüreğim inan ...
Zaman ver bana demiştin,
Zaman sensin demiştim ...
Sonra !
Geldi zaman
Gitti zaman
Geçti zaman ...
Büyüttüğüm umutlar sığmıyor artık ceplerime,
Giyindiğim tövbekar cümleler yakışmıyor artık üzerime..
Beklemekten değil yorgunluğum,
Korkmaktan yorgun ar-tık varlığım ..
Ya hiç gelmezsen geri !
Ya unutursan beni bıraktığın yeri ...
Ya geçerken hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi,
Sende geçersen benden !
Özledim seni işte ..
Sıcaklığını,iyimserliğini ..
Beni ben yapan seni ..
Özledim be yüreğim !
Özledim deliler gibi .....
Gel artık geri !
Ya
Birlikte uçuralım bu uçurtmayı
Umuda doğru,
Mutluluğa doğru ...
O dolaşırken en tepelerde,
Silelim hafızalarımızdan iz bırakan kötü ne varsa işte ..
Ve yazalım yeniden düşlerin maviliğini,
Yarınların beyazlığını,
Bu sefer hiç vazgeçmeden ....
Ya da
Uçurtmam !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder