Aşk; Bir (B)ölme İşlemi
aşk acısı olmayan bir şiir tarifin var mı üstad?
yüreğime yapışan bir günahı
deşip çıkarmak zamanı gelmişti çoktan
ah! ne büyük günahtı seni sevmek
gölgenin yalan sıcağından sıyrılırken
gölgemin titrek adımları
korkarım;
kapat ışıkları
gerçekleri görmeyeyim
şeytan uyma bana / sana uyduğum yerde kal - gitmeliyim
verdiğin sözden döndüğün yolda
büyürken ihanetin sancılı, soğuk duvarı
bini bir para pişmanlığının
zehirli çiçeğin yalancı rengine aldanmış,
aldatmışken sen
ve ben aldatılmış....
yaşadığımı ancak bir ölü anlayabilir
seni içimde ölmeliyim
avuçlarımdan taşan duaları yudum yudum iç Tanrı’m / ziyan olmasın
aklımın ucundan gelip geçen korkuların tecavüzünde duygularım
kaybetmek; düelloya yatırılmış arsız bir sokak kadını
hangi sebeple sevişse
sonuç doğuramaz biliyorum
ki bilmek ölmek gibidir
gitmek; bile bile ölmek
gözyaşlarıyla yıkanmaktan çekmiş olsa da umudum
bazen ölmek; silbaştan başlayabilmek
bırak rahat öleyim
hayatımın dağınıklığını toplamayı bıraktım
şimdilerde kırış kırış olan ruhumun buruşukluğunu ütülüyorum
iç acılarımın toplamı aşka ters bir açı
ki aşk bir (b)ölme işlemi
çok kalanlı acılarımı
kalansız mutluluklara bölüp
seni içimde ölüyorum
hiç olamadığın kadar gerçek
olduğun gibi yalan kal
aşkın vurduğu yürekte acı biter
gidiyorum..
acısı olmayan bir aşk tarifin var mı üstad?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder