İki tırnak işareti arasına sığan bir kaç kelimeydin sen, içimi oyup geçen rüzgarlara inat, yürek durağımda beklediğim tek yolcu.
Gerçeklerde aramıyorum artık seni, gerçek olmadığına inandırdım kendimi.
Kırgınım yalnızca hatta adı aşk ile başlayan cümleler kulağımı tırmalayan rahatsız edici birer ses artık.
Mülteci bir kaçaklığım vardı eskiden, şimdi terkedilmiş evler gibi duvarlarımda asılı eskimişliğim. Garipti aslında, sen dudağımdan apar topar dökülen sözlere virgül koymaya çalışırken, ben ettiğin cümleleri noktalıyordum.
Cümlelerin sonuna nokta koymak hep bana düşse de,noktaları hiç sevmiyordum.
Noktalar acıttı kalbini , biliyorum.
Şu üç harfi biraraya getirip gelişi güzel zikretmeyi de sevmiyorum ama,
a-ş-k biraz sabır, en çokta cesur olmaktı...
Şimdi oturduğum şehrin gözlerine yağmur doluyor, elimde bir fincan kahve, ağaçları seyrediyorum. Bir fincan kahvenin kaç yıl hatırı kaldığını sayıyorum kendimce ve halen merak ediyorum yazdıklarını.
Sanırım denge üzerine kuruluydu dünya ve dengeler altüst olduğunda gökyüzünün kalbinde bile kocaman bir delik açılabiliyordu.
Acılarımız mı bizi eğiten, dengesizliklerimiz mi bizi acıtan, yoksa tecrübelerimiz mi ayağımızı yere kenetleyen?
Binlerce soru sormak geliyor içimden, binlerce sorunun altında bırakmak istiyorum zihinleri.
Elimdeki kahve bitmiyor bir türlü, içindeki zararlı maddelere inat yudum yudum damıtıyorum içime, varsın benimde kendine zarar verenler arasında bir kıyamlık yerim olsun.
Ne çıkar?
Kalbim ahşap evlerin tahta arasından sızan damlaları gibi usul usul yürüyor gözlerime, kalbimi yanaklarımın coğrafyasına gömüyorum.
Hani bazı hikayelerin sonunu kimse bilmez herkes kendine göre bir son uydurur ya, işte öyle bir şeydir a-ş-k...
Kimisi için cümle sonuna konulan, öldürmeyen ama sol yanını felç bırakan bir nokta kimisi içinse yeni bir cümleye başlamak için verilen müsaade...
Bir hikaye de noktalama işaretini doğru yerde kullanmak mühimdir aslında, cümlenin en olmadık yerinde el yordamıyla kondurulan bir nokta,
ne yeni bir satır başının müjdecisi ne de anlamlı bir öykünün yardımcısıdır.
Aslında çokta zor değildir bir hikayeyi nerede bitirdiğine bakmadan bitirebilmek ,ama eğer noktaları doğru yerde kullanmadıysanız,
hikayeyi her okuduğunuzda bir urgana atılmış gemici düğümü gibi çarpar dilinize...
Kanar diliniz, kanar kalbiniz...
Çok mutlu bitmese de, doğru yerlerde kullanılmış noktaları, ister iki satırlık isterse sayfalar dolusu bir sonu olmalı hikayelerin.
Ama mutlaka bir sonu olmalı.
İki nokta üst üste :
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder