16 Kasım 2008 Pazar

"İyi Yürekli Köstebek"

En güvenli, bilmem kaç tarafı varsa işte surlarla çevrili bir mabede yerleştirmiştim tüm gerçeklerimi..
Sığınmıştık oraya çaresizce!
Öğretilenler vardı çünkü, yaşadıkça -etle tırnak- benzetmesine yoldaş olan..
YAŞananLAR!

Böyle geçti vadesi belirsiz zaman..

Mabedimde saklı bakire gerçekler,
Yüreğimde huzur,
Gözlerimde mutlu olmanın ışığı ....

Sonra;
Gerçekten geç-ti zaman!
Ardı zifiri karanlık..

Taşlarla sopalarla saldırdılar gecenin en koyusunda, gerçeklerin aslında sadece -suya yazılanlar- olduğunu tokat gibi yüzüme çarpan yüklemler!

En önce güven yaralandı....
O kadar çok kan kaybetti ki, geri çekildik!
Saklanıp da yine en derinliklerine yüreğin, dinsin diye kırmızı bekledik..
Sardık sandık acıyan yerleri!
İyileştiler sandık kanayan kelimeleri!

Öyle emindiki gerçeklerim gerçek olduklarından,
Çıktık yola yeniden.....

Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik işte ..
Nefes alalım diye durduğumuz o yerde, gerçek ateşler yaktık yüreğimi ısıtırız yeniden sanıp da !

-Ahh kendimizi nasılda kandırdık!- diye düşerken düşünceme kelimeler, yavaş ama emin adımlarla yaklaşan -yalanların- sesini duydum..

Durdum...
Dinledim...

Çok yol katetmiştik oysa ki,
Kırılan ve düşen yere bütün hayal kırıklarını toplamıştık oysa ki ...

Bir köstebek olmalıydı aramızda!
Yanımdayken, ışıkken hani yoluma beni yok sayan, hiç eden, tüketen!


Güven kanıyordu hala derinden..
Aşk desen her tarafı yara bere..
Sevgi yoğun bakımda..


Çatışmaların en çelişkilisini yaşayan -saygı- ise hafif sıyrıklarla atlatmış durumda!

Bir bu eksikti diye tanımlananı,
Belki de son umut mumuna üfleyip de söndürecek olanı,
Her saklandığımda beni ele vereni,
Çok ayıp naralarına inat parmağıyla yerimi gösterip de beni deşifre edeni,
Bulmalıydı bir an önce!

Gözlerim üzerlerinde ararken bir açıklarını,
-Saygı-nın sesi yükseldi arşa karşı! :

" Arama " dedi daha fazla , "düşünme, yargılama
Senin olanları sen yok ettin bir bir ellerinle!
Sevgiyi sakladığın sol yanın ilk acıdığında, sızladığında hani için için,
Kurtarmalıydın kendini ellerinden aslında bir hiçin !

Ara verdin, korktun, kaçtın, nefes aldın, çabaladın, ağladın, sızladın, koştun, yine sarıldın, yine kanadın, son dedin, geçti dedin, bir daha yok dedin, inanmam dedin, kanmam sandın, yanılmam bildin, kızdın, küstün, nefret ettin, yeniden sevdin, derinden bağlandın......

Üzmem dedi, geçti dedi, sardı, sarıldı, tuttu, çekti, giderken tam sen peşinden geldi, gitme dedi, gitmem dedi, hep dedi, ömürlük dedi, sevdi bazen, bazen öfkeden delirdi, yanındayım dedi, aslında gözleri artık uzaktı......

Uzaklardaki gözlerinin içine bakarken sen,
İçine içine akıyordu yaşlar gözlerinden!
İçten içe ağlamak hani, en dibine vurmak acının..."


Sustum!
Ağladım!
Anladım!


Her köşe başında ensemde hissettiğim,
Yeniden atmak üzereyken bir adım -beni sırtımdan bıçakladığını- sandığım,
-Saygım-dı!!

Önce kendime, sonra hayata, sonra karşımdakine, sonra yanımdakine, sonra sokaktaki o gence, sonra güneşe ve hatta aya, günlere, aylara, yıllara, hayata olan saygım!!!


Sustum!
Ağladım!
Anladım!


Diz çöktüm önünde,
Daha da kısa kaldı boyum, yerin dibiyken aslında varlığım...

Kızdı...

"Kalk dedi!
Sil hemen gözlerindeki yaşları...
Ben seninleyim hep olduğu gibi yine!
Ama ne olur bir daha kırma beni, incitme....
Bana değil bir tek yaptıklarını unutma!
Güven, aşk, sevgi.....
Hadi dediğim her an yine gelecekler benimle!
Çünkü gelecek bizim tekelimizde..."

Tuttu ellerimden,
Kaldırdı beni -gözlerimin kör ve duygularımın esir olduğu- o yerden !
Sarıldık...

Duysun işte kim varsa,
Bilsin,anlasın! :


Barıştım ben kendimle ....
Bundan sonra da herşey benim tekelimde !!!


Ve siz ;;;
Kötü günler
Kötü insanlar
Kötü düşünceler ...

Hepinize de
Teker
Teker
Elveda !

Hiç yorum yok:

Kes Sesini Yüreğim..Sus..Sus İşte...