Bir mektup yazacaktım sana, bir mektup!...
Can gibi gidecekti ! İşte şimdi bir mektup yazıyorum sana, yüreğimdeki tüm cümleleri döküyorum satırlarıma. İyi dinle, iyice oku her harfinde her cümlesinde kanımı akıttım içine...
Seni özledim diyerek de başlanabilirdi bir mektuba yada seni seviyorum diyerek de.. Sıyrılıp gider tüm korkular şehrin tam ortasında yapayalnız kalınca ve üşüdüğünde harfler donuk bir hikaye başlar dile düşmeyen sessiz bir sevda da..
Zindandan sıyrılıp gelen, koşan bir nihavent rengi yalnızlığın renkleri dağılır kağıtlara. Sonra bir nehir geçer insanın şah damarından. Öyle bir nehir ki bu yoldaş, sen artık sen değilsindir. Gayrı sarmıyordur artık yaralarını senin bakışların. Canım acıyor diyerek de başlanabilirdi bir mektuba !..
Devrimler; kaç defa yitip gittiler ?
Bir şair ne diyor biliyor musun?
" Karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini, aşık olunca da büyür gözbebeği. Demek ki aşık olunan hep uzaktadır. Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için maşuka 'Gözbebeğim' diye hitap edilir."
Bebeğim, canım dedim sana, sanki içimde bir candın, sanki sen benim yarım kalan mısralarım, boran fırtınamdın. Gözbebeğimsin diyerek de başlanabilirdi bir mektuba...
Uykudayım sanki. Sanki çok sevdiğim bir insan ürküyor beni uyandırmaktan. Sanki sana yaklaşınca tükenecek kelimeler. Rüzgara karşı ağlarken parçalanıyor ayak seslerim. Çaresiz bir tebessümün ardından sessiz bir çığlıkla sana sesleniyorum. Yetiş imdadıma nefes alamıyorum. Ölüyorum diyerek de başlanabilirdi bir mektuba...
Aslında sana aşık değildim diyerek de başlanabilirdi bir mektuba. Aslında sana değil bütün bu dallardan dökülen iskelet yüklü mektup. Çünkü çürüttün içimdeki seni, çünkü sen dağılıp yırtılıp giden eskimiş bir hikaye gibiydin. Çünkü sen..
VazgeçtimSenden diyerek de son bulabilir bir mektupta...
(tutunarak yarına döndüm
yarın yerinde yoktu..)
"istenmediğim yeri sessizce terk ederim
hatıra kalsın diye bırakır da ruhumu
mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder