11 Kasım 2008 Salı

İstop !

Yolculuk !
Ama en çok yollanmak kendinden ...
Alıp da başını en uzaklara vurma isteği hani ..

Gökkuşağının bilmem kaçıncı rengini göreceğine inanma saflığı hala ..
Eskide kaldı hepsi değil mi !
Masumluk,hakikat,adam gibi sevmeler ...

Aniden,
Çok hızlı ama,
Yitip giden düşler !
Düşlerken düşülen kuytular ...

Kuytularda yol bulma hevesiyle,el yordamı ararken çıkış kapısını yüreğe batan kırıklar ..
En acısı yani !
Kessen eline alıp da bıçağı,bu kadar acıtmaz inan ki ..

İşleyen içime,delip de geçen hayal kırıkları çünkü !
Her adımı -dikkatle arkadaş yapan- batmasın bari ayaklarıma hevesiyle ,ahh ne acı ...

Zaman !
Geçerken hızla !
Arkasına bir kere bile bakmadan koşarken hani !

Takılıyor dilime yine çok sevdiğim o şarkı ...

-Kurşunu sesi kadar hızlı geçer yaşamak,
Ama öylesine zor ki
Kurşunu havada
Sevdayı sıcacık yürekte tutmak ! -


Ve bitiyor işte yazı , korkma !

Sakın ......
Sevmekten korkma !

-Dünyanın en güzel oyunu değil mi bu sonuçta-

Sakın mızıkçılık yapma,,

Sıra sende şimdi !
Senin adınla atıyorum havaya sol yanımı ...


İstop !!!

Hiç yorum yok:

Kes Sesini Yüreğim..Sus..Sus İşte...