17 Şubat 2009 Salı

"KAL" ya da "GİTME"

Elimde sana yazdığım son şiir..İki kıtası tamam üçüncüsü yarım. Sense kararlısın. Hazırladığın bavuldan belli, gitme laflarından.. Son zamanlarda çok kullanır oldun bu kelimeyi cümle içlerinde.. Bense cümle bile kuramıyorum artık. Yarım yamalak iki kelime:
KAL ya da GİTME...

Gideceksin yani..Kararlısın..Hani derdin ya sen: “gitmek zordur” diye..Peki hiç zor gelmiyor mu? Anlamsız sorular çalkalanıyor beynimde şimdi: Bu veda bakışları niye, bu bavul nerden çıktı, bu yarım bıraktığın cümleler, bu yarım bıraktığın sevdamız, bu yarımlarımız neden? Sana derdim ya ben hep “kalana git; gidene de kal demem” diye..Bu sefer değişti her şey:
KAL ya da GİTME...

Bir otobüs bileti olmasın ayrılığımızın avukatı, sırtladığın montun şahitlik yapmasın, bütün ayrılık şairlerini, bütün komplo teorisyenlerini haklı çıkarmayalım..Yine ben sana şiir gözlüm diyeyim. Korsan sevdam ol benim yine, başımı omzuna koyayım, uyuyup kalalım eskisi gibi..Bu isim sana yakışmadı; ben sana “yarınsız sevdam” diyemem..

Şimdi başım eğik, gözüm nemli, elimde sana yazdığım son şiir. Son kıtası yarım:
KAL ya da GİTME...

Hiç yorum yok:

Kes Sesini Yüreğim..Sus..Sus İşte...