Seni kimsenin tahmin edemeyeceği kadar çok özlüyor ve çok seviyorum babacığım..
22 Haziran 2009 Pazartesi
Ben Hayatın Mağlubuyum..
"Bu bir veda,bir tebessüm
Yaz güneşine,bir nefes dağ kokusuna..."
Gecenin karanlık sesinde bir parça hüzün tınısıydı gözyaşlarım. Gözlerinin matemine yenilmeden başladı yola çıkmışlığım. Güneşin yelkovanı son demlerini kovalıyor akrebin ve batan güne karışan,elde kalan salt umutlarıma takılıkalıyor gözlerim. Sana doğru yürüdüğüm sokaklardan,zifir geceye karışan zamansız bir yol ayrımındayım...
-İki şehrin arasındayım şimdi;
Biri hiç bilmiyor beni,öteki hiç sayıyor.
"Açık kurşuni mehtap içinde bir veda;
Kaybolmuş aşklara,hayata
Mağlubum...
Derin sevdalara,büyük ihtiraslara mağlubum."
Sen bilmezsin,her yağmurda sonbahar olur yüzüm. Yüreğime vuran damlalar birikir içimde,ansızın büyürüm. Şimdi tüm yapraklarımı savurup,inceden bir sızı yükledim dallarıma. Sen dokundukça gün yüzü gören çiçeklerimin yerinde yeller esiyor.
-Biliyor musun;
Hâlâ ellerin kokuyor...
"Ben hayatın mağlubuyum;
Derin sevdaları beceremedim...Mağlubum!!!"
Yalnızlığıma uzattığın ellerine gözyaşlarımı koydum,al hadi...Karanlık caddelerden geçip vardığım dönemeçlere,yağmurda ıslanmış toprak kokusunun anlamını yitirdiği umutsuz sokaklardan birinde bırak beni...
-Anılara tutsak kaldımsa da,kurtarma;
Mazinin yırtık sayfalarına uğurla beni...
SeCciL
Yaz güneşine,bir nefes dağ kokusuna..."
Gecenin karanlık sesinde bir parça hüzün tınısıydı gözyaşlarım. Gözlerinin matemine yenilmeden başladı yola çıkmışlığım. Güneşin yelkovanı son demlerini kovalıyor akrebin ve batan güne karışan,elde kalan salt umutlarıma takılıkalıyor gözlerim. Sana doğru yürüdüğüm sokaklardan,zifir geceye karışan zamansız bir yol ayrımındayım...
-İki şehrin arasındayım şimdi;
Biri hiç bilmiyor beni,öteki hiç sayıyor.
(Bir veda yolculuğu bu...)
"Açık kurşuni mehtap içinde bir veda;
Kaybolmuş aşklara,hayata
Mağlubum...
Derin sevdalara,büyük ihtiraslara mağlubum."
Sen bilmezsin,her yağmurda sonbahar olur yüzüm. Yüreğime vuran damlalar birikir içimde,ansızın büyürüm. Şimdi tüm yapraklarımı savurup,inceden bir sızı yükledim dallarıma. Sen dokundukça gün yüzü gören çiçeklerimin yerinde yeller esiyor.
-Biliyor musun;
Hâlâ ellerin kokuyor...
(Ne kadar serpsen de beyazları,kayıp gecelerin karanlığını sıyırıp atamıyorum üzerimden...)
"Ben hayatın mağlubuyum;
Derin sevdaları beceremedim...Mağlubum!!!"
Yalnızlığıma uzattığın ellerine gözyaşlarımı koydum,al hadi...Karanlık caddelerden geçip vardığım dönemeçlere,yağmurda ıslanmış toprak kokusunun anlamını yitirdiği umutsuz sokaklardan birinde bırak beni...
-Anılara tutsak kaldımsa da,kurtarma;
Mazinin yırtık sayfalarına uğurla beni...
SeCciL
9 Haziran 2009 Salı
HERŞEY BİTTİ...
Deniz üstünde yürüyorum..
Başımı eğiyorum, mavi..
Gökyüzü hepten mavi..
Gidiyorum...
Herşey kayboluyo etrafta..
Deniz yok.. Gökyüzüyü yok..
İnsan yok.. Araç yok..
Kocaman bir mavilik var ;
Ben içinde kayboluyorum...
Sonra gece oluyor..
... aslında ben öyle sanıyorum..
Hava kararıyor, lacivert..
Ve daha da kararıyor ;
Siyah ! ...
Gözlerim kapanıyor..
Hiçbir şey hissetmiyorum artık..
Acı yok.. Mutluluk da..
Sonsuz karanlık var..
HERŞEY BİTTİ...
Alıntı
Başımı eğiyorum, mavi..
Gökyüzü hepten mavi..
Gidiyorum...
Herşey kayboluyo etrafta..
Deniz yok.. Gökyüzüyü yok..
İnsan yok.. Araç yok..
Kocaman bir mavilik var ;
Ben içinde kayboluyorum...
Sonra gece oluyor..
... aslında ben öyle sanıyorum..
Hava kararıyor, lacivert..
Ve daha da kararıyor ;
Siyah ! ...
Gözlerim kapanıyor..
Hiçbir şey hissetmiyorum artık..
Acı yok.. Mutluluk da..
Sonsuz karanlık var..
HERŞEY BİTTİ...
Alıntı
4 Haziran 2009 Perşembe
Oysa..
Yargılamıyorum artık hayatı..
Tam tersine uzlaşma çabalarındayım..
İnadıma acı dokundu ,
İsyan etmek sancıtıyor artık ruhumu..!
Önce sağ adım atılmalıymıs mutluluğa..
Annem ilk adımlarımdan kaybettiğimi söyler hep..
Oysa ben hep son adımlarımın yanlış yere konuldugunu düşünürdüm..
Hata en başından hataymış meğer..!
Gitsem..
Taa şuralara.. En uzaklara..
Oysa bilirim ;
Gitsen Gidilmez..
Kalsan Yar İstemez..
Kendi içimden çıksam yeniden.
Annem bile olmasa.
Ben gebe kalsam kendime
Kendi içimden doğursam yeni beni..
Yada ne bileyim ,
Gebeyken kendime , düşsem !
Arkamdan "Dikkat etmedi içine ,
Bak işte düşürdü kendini".. deseler..
Oysa yapamam;
Öldürsen Günah bilirsin..
Yaşasan Haram hissedersin..
OksiT
Tam tersine uzlaşma çabalarındayım..
İnadıma acı dokundu ,
İsyan etmek sancıtıyor artık ruhumu..!
Önce sağ adım atılmalıymıs mutluluğa..
Annem ilk adımlarımdan kaybettiğimi söyler hep..
Oysa ben hep son adımlarımın yanlış yere konuldugunu düşünürdüm..
Hata en başından hataymış meğer..!
Gitsem..
Taa şuralara.. En uzaklara..
Oysa bilirim ;
Gitsen Gidilmez..
Kalsan Yar İstemez..
Kendi içimden çıksam yeniden.
Annem bile olmasa.
Ben gebe kalsam kendime
Kendi içimden doğursam yeni beni..
Yada ne bileyim ,
Gebeyken kendime , düşsem !
Arkamdan "Dikkat etmedi içine ,
Bak işte düşürdü kendini".. deseler..
Oysa yapamam;
Öldürsen Günah bilirsin..
Yaşasan Haram hissedersin..
OksiT
Yaz Geliyor/Güz de
Adını vedalara yazdıysa insan, bakmalı kalemine...
Silinebilmeli yazıları.
Çünkü bazı kalanlar, göze alamıyor ayrılıkları.
Kendilieri için değil;
Aşk için.
Öyle ya, şarkılara benzemez hayat!
Aşk için ölmemeli,
Yaşamalı!
Silinebilmeli yazıları.
Çünkü bazı kalanlar, göze alamıyor ayrılıkları.
Kendilieri için değil;
Aşk için.
Öyle ya, şarkılara benzemez hayat!
Aşk için ölmemeli,
Yaşamalı!
...Güzdü acıyorken içim, için için. İçli içli yağmur yağıyordu şehrime. Ve ben şimdi, yaz geliyor diye, daha bir üşüyorum için için. Bahçemde rüzgar yalnızlıktan esiyor yine. Her gece kokunu eserdi buram buram, sabahın ilk ışıkları gözlerin yansırdı gözlerime güneş diye. Üstelik bunun bir hayal olduğunun farkındalığıyla ısınıyordu içim.
Ama üşüyorum...
Yaz geliyor.
/Güze gebe!/
Bugün aslında adını bile bilmediğim birine seni anlattım. Nasıl gittiğini. Nedenlerinin gereksizliğini. Umursamazlığını. Sabırsızlığını. Arkana bakmayışını. Aldırmayışını. Geçen zamanda hiç aramayışını. Sandığım ne varsa. Sandıklarımın yanıldıklarım olması ve neyse işte...
Başkası, bir başkasının hikayesini hisseder mi? Nasıl bittiği/n/m/i anlatmadaki yeteneksizliğime rağmen, anladım. Anladı beni. Belki de bu sadece anlaşılma ihtiyacımdandı. S/anılar. Sessizlik/im. Bu işkence hallerin, ne zaman biteceğini sordum kendime utana sıkıla. Sustu içim! "Daldın" dedi seni anlattığım, uzandı aldı kağıt peçeteyle yanağımdaki ıslaklığı.
Hayır! Ağlamadım...
Yaz geliyor.
Bilmez misin ki yazları gözlerim sulanır hep mevsim değişikliğinden, tozdan, tebeşirden, güneşten.
Yaz geliyor.
/Güze gebe./
Vakit gece... Uzun günlere rağmen güneş batalı bir hayli zaman geçmiş. Gözlerim doluyor, bir bahane bul...
Üşüyorum...
Kül Kedisi
Seni Özledi Yüreğim..
Gözlerini özledi gözlerim...
Kokunu...
Sesini...
Tenini...
Seni...
Seni özledi yüreğim...
Her sabah kuşlar getirirdi düşlerii bana;kanat çırpışlarına kulak kesilir,birden kalkardım yatağımdan hatırlıyorumda...
Her geldiklerinde ve ben her duyduğumda seslerini,sen gelirdin aklıma sevdiğim...
En güzel düşümdün çünkü benim...
Çünkü kuşlar seni getirirdi bana...
Sisler inmeye başladı her gecenin sabaha karıştığı vakitlerde yatağıma...
Kuşlar mı ölüyordu yoksa ben miydim ölen bilmiyordum...
Sisler beni yatağıma mahkum ediordu ve ben her sabah bir kuşu yitiriyordum yatağımın başucunda...
Sen her adım attığında uzaklara, benim penceremdeki bir kuş daha yokoluyor; düşlerim gidişinle karanlığa karışıyordu sevdiğim...
Senin her adımında kanatları kırılıyordu kuşlarımın ve boynu bükük düşüyorlardı yatağımın kenarına...
Ben...
Esir sislerin arasında...
Gözyaşlarım sessiz sessiz akıyor sevdiğim...
Senin gidişine mi sel oluyor yoksa başucumdaki ölü kuşlara mı bilmiyorum..
Gözyaşlarım sessiz sessiz akıyor sevdiğim...
Senin ayak seslerini...
Senin gidişini duya duya...
...........
Gitme diyemedim hiç ardından...
Sessizce dinledim gidişini...
Sessizce bekledim gelmeni...
Ama sen...
Sen hiç gelmedin...
Ve ben...
Ben hep bekledim..
.........
BiLMeZDiM öLüM GeLeCeK GöZLeRiNDeN BaNa!!!
Gözlerin düşlerimdi...
Düşlerim kuşlarda...
Kuşlarım ölü...
Düşlerim karanlıklarda...
Gitme diyemedim hiç..
sustum ve bekledim..
Gitememeni diledim...
Ama sen gittin...
Ve ben...
Bittim...
Gözlerine inandığım, bu yazı sana...
Bekliyorum aynı yerde seni...
Elimde kuşlarım bekliyorum, Belki yine kanat çırparlar diye umut ediyorum...
Belki...
Belki getirirler kanat çırparak seni bana...
Yada...
Sen gelir canlandırırsın onları,düşlerimi hediye edersin bana...
Alıntı
Kokunu...
Sesini...
Tenini...
Seni...
Seni özledi yüreğim...
Her sabah kuşlar getirirdi düşlerii bana;kanat çırpışlarına kulak kesilir,birden kalkardım yatağımdan hatırlıyorumda...
Her geldiklerinde ve ben her duyduğumda seslerini,sen gelirdin aklıma sevdiğim...
En güzel düşümdün çünkü benim...
Çünkü kuşlar seni getirirdi bana...
Sisler inmeye başladı her gecenin sabaha karıştığı vakitlerde yatağıma...
Kuşlar mı ölüyordu yoksa ben miydim ölen bilmiyordum...
Sisler beni yatağıma mahkum ediordu ve ben her sabah bir kuşu yitiriyordum yatağımın başucunda...
Sen her adım attığında uzaklara, benim penceremdeki bir kuş daha yokoluyor; düşlerim gidişinle karanlığa karışıyordu sevdiğim...
Senin her adımında kanatları kırılıyordu kuşlarımın ve boynu bükük düşüyorlardı yatağımın kenarına...
Ben...
Esir sislerin arasında...
Gözyaşlarım sessiz sessiz akıyor sevdiğim...
Senin gidişine mi sel oluyor yoksa başucumdaki ölü kuşlara mı bilmiyorum..
Gözyaşlarım sessiz sessiz akıyor sevdiğim...
Senin ayak seslerini...
Senin gidişini duya duya...
...........
Gitme diyemedim hiç ardından...
Sessizce dinledim gidişini...
Sessizce bekledim gelmeni...
Ama sen...
Sen hiç gelmedin...
Ve ben...
Ben hep bekledim..
.........
BiLMeZDiM öLüM GeLeCeK GöZLeRiNDeN BaNa!!!
Gözlerin düşlerimdi...
Düşlerim kuşlarda...
Kuşlarım ölü...
Düşlerim karanlıklarda...
Gitme diyemedim hiç..
sustum ve bekledim..
Gitememeni diledim...
Ama sen gittin...
Ve ben...
Bittim...
Gözlerine inandığım, bu yazı sana...
Bekliyorum aynı yerde seni...
Elimde kuşlarım bekliyorum, Belki yine kanat çırparlar diye umut ediyorum...
Belki...
Belki getirirler kanat çırparak seni bana...
Yada...
Sen gelir canlandırırsın onları,düşlerimi hediye edersin bana...
Alıntı
Siyah'Beyaza Doğru
Renkler içinde ben;
Siyahı seviyorum en çok,
Beyaza doğru.
Kimi zaman kömür karası,
Kimi zaman zeytin çekirdeği.
Kimi zaman külleri yanılgıların,
Kimi zaman sis...
Dedim ya,
Siyahı seviyorum en çok,
Beyaza doğru.
Düşünüyorum da,
İnsanlar vardı dünyanın içinde maviye tutkun!
Söyler misiniz Allah aşkına,
Süzülmese mavinin üstünde beyaz mı beyaz martı,
Ne hürriyeti olur bu sözüm ona sonsuz tutkunun?
Düşünüyorum da,
Onu da çok düşünüyorum ben.
Bütün renkler içinde gözlerini hemen seçiyorum.
"Su yeşili gözlerin" Bir içim su
Diye yazardı sana üstat yaşasaydı.
Benim ne haddime zaten!
Hem zaten bak,
Siyahı seviyorum en çok,
Beyaza doğru.
Unutturuyor bana gözlerinin rengini,
İçimde sensizlikle kanat çırpan,
Kanadı sanki kırık martı!
Susuyorum,
İçimde düşme korkusu...
Siyahı seviyorum en çok,
Beyaza doğru.
Kimi zaman kömür karası,
Kimi zaman zeytin çekirdeği.
Kimi zaman külleri yanılgıların,
Kimi zaman sis...
Dedim ya,
Siyahı seviyorum en çok,
Beyaza doğru.
Düşünüyorum da,
İnsanlar vardı dünyanın içinde maviye tutkun!
Söyler misiniz Allah aşkına,
Süzülmese mavinin üstünde beyaz mı beyaz martı,
Ne hürriyeti olur bu sözüm ona sonsuz tutkunun?
Düşünüyorum da,
Onu da çok düşünüyorum ben.
Bütün renkler içinde gözlerini hemen seçiyorum.
"Su yeşili gözlerin" Bir içim su
Diye yazardı sana üstat yaşasaydı.
Benim ne haddime zaten!
Hem zaten bak,
Siyahı seviyorum en çok,
Beyaza doğru.
Unutturuyor bana gözlerinin rengini,
İçimde sensizlikle kanat çırpan,
Kanadı sanki kırık martı!
Susuyorum,
İçimde düşme korkusu...
Kül Kedisi
Dön Gel.. Yalnız Aşkla Dön Gel...
Bu gün her günden daha fazla, daha bir aklımdasın. Sadece düşünmek yetmedi bu gün seni. Daha fazlasını yapmak istiyorum. Senin için daha fazlası... Sen yokken seni içimde yaşatmaktan daha fazla ne yapabilirim ki.. Geçen zamana yenilmemekten başka… Sen söyle daha fazla ne yapabilirim? Bu içimi acıtan sevgini azaltmak, bedenime sığmayan özlemini dindirmek için...
“Uzun oldu, ne zor oldu
Kalp yoruldu dön gel, her şey kalsın
Yalnız aşkla, yalnız aşkla dön gel
Affettim, kendini akla,
Sende aşkla, yalnız aşkla dön gel”
Elimden gelen tek şey bu sanırım.. Sana yazmak.. Seni yazmak… Sayfalarca senin için anlamsız cümleler kurmak.. Sonra da senin okumayacağını bile bile okuduğuna inanıp kendimi kandırmak.. Sana söylemek istediğim sayısız cümleler içerisinden bir kaçını söyleyebilmiş olmanın mutluluğunu yaşamak.
“Yak gel bildiğin ne varsa
Sat gel, gözüm yok para pulda
Yalnız sanadır bu hasretim
Dön gel vaktimiz daraldı
zaten şu yalan dünyada
Gel inadı sevdiğim”
“Mesafeler seni azaltmak yerine her gün daha çoğalttı…”
Hayata dair tek bir umudum var artık... Bir gün döneceğin.. Bu sabahta seni bir önceki sabahtan daha çok sevdiğimi düşünerek uyandım. Seni bekliyorum.. Gel artık...
Sensiz geçen günlerin anlamsızlığını yaşıyorum tüm benliğimle…
Uzakları yakın et, gel artık…
VazgectimSenden
“Uzun oldu, ne zor oldu
Kalp yoruldu dön gel, her şey kalsın
Yalnız aşkla, yalnız aşkla dön gel
Affettim, kendini akla,
Sende aşkla, yalnız aşkla dön gel”
Elimden gelen tek şey bu sanırım.. Sana yazmak.. Seni yazmak… Sayfalarca senin için anlamsız cümleler kurmak.. Sonra da senin okumayacağını bile bile okuduğuna inanıp kendimi kandırmak.. Sana söylemek istediğim sayısız cümleler içerisinden bir kaçını söyleyebilmiş olmanın mutluluğunu yaşamak.
“Yak gel bildiğin ne varsa
Sat gel, gözüm yok para pulda
Yalnız sanadır bu hasretim
Dön gel vaktimiz daraldı
zaten şu yalan dünyada
Gel inadı sevdiğim”
“Mesafeler seni azaltmak yerine her gün daha çoğalttı…”
Hayata dair tek bir umudum var artık... Bir gün döneceğin.. Bu sabahta seni bir önceki sabahtan daha çok sevdiğimi düşünerek uyandım. Seni bekliyorum.. Gel artık...
Sensiz geçen günlerin anlamsızlığını yaşıyorum tüm benliğimle…
Uzakları yakın et, gel artık…
VazgectimSenden
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)