Gecenin içinden ağlamaklı bir sesle konuşuyor sensizlik. Her şey bomboş dolaplar, kitaplar… Geride bir şey kalmamış sanki senden sonra. Yaslanacak bir yerim kalmamış, karanlıkta yürüyorum, duvarlara ulaşamıyorum. Nasıl bir boşluk bu, nasıl bir gidiş. Peki ya sen nerdesin, nasıl bir ruh halindesin…
Aylar geçti gidişinin üzerinden… Derinlerimde bir patlama yaşadım, sanki tüm dağlarım olduğu yere göçtü. Yorgun ve çekilmez oldum iyice. Gözaltlarım bu yaşında şişti… “çok mu ağladın” diye sorma şimdi, gidişinin acısını başka bir şeyle söndüremedim. Bazen damla damla gözyaşımla suladım çiçeklerini, bazen oluk oluk… Sen benim her şeyimdin, gittin bir hiçe benzedim…
Sen benim kadınımdın
Sen benim insanımdın
Senden sonra olmuyor
Sen benim hayatımdın
Yürümeye mecalim kalmayınca oturup insanları seyrediyorum bazen. Bize benziyorlar bazen, elele umursamadan yaşıyorlar. Kimisi sana benziyor, kimisi bana. Acaba onlar da bir gün ayrılacak mı diye düşünüyorum. Üzülüyorum, kırılıyorum… Boş ver demen aklıma geliyor ve ne kadar çabuk unuttuğun… Benim kaybetmeyi kabullenmiş olmam içimi yakıyor ama yapacak bir şeyim kalmamış. Yorgunsun, dinlemeyeceksin yine beni… Bilmiyorsun ki duymuyorsun da ama onca zamana rağmen özlüyorum seni, hala sana yazıyorum şiirlerimi, hala sana gözlerimin dalışı… Kızma bana yeryüzündeki meleğim, ben henüz sensiz yapamıyorum…
Ben henüz sensiz yapamıyorum
El ele âşıklar geçiyor bazen
Kızın saçı sana benziyorsa yüzümü çeviriyorum
Her adam bana benziyor biraz
Hassas kaybetmeyi kabullenmiş
Ve her kadın sana benziyor
Unutkan yorgun boş vermiş
Bu gece dün gece gecelerce günlerce
Ben henüz sensiz yapamıyorum
...eylül...
Ersoy Kaan Çamcı